Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Ali Meclisi’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye olarak, her biriyle ayrı bir gönül bağımız bulunan Orta Asya’daki kardeş ülkeler arasındaki iş birliği ve dayanışmayı güçlendirecek girişimlere elimizden gelen desteği sunmaya hazırız. İnşallah ortak çabalarımızla medeniyetlerin beşiği bu kadim coğrafyayı, tarihte olduğu gibi tekrar sulh ve huzurun membaı hâline getireceğimize inanıyorum” dedi.
Resmî ziyaretini gerçekleştirmek üzere gittiği Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Ali Meclisi’ni ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ali Meclis üyelerine hitaben bir konuşma yaptı.
“KALPLERİ BİR OLANLAR İÇİN MESAFELERİN ANLAMI YOK”
Konuşmasına, merhum Özbek şair Erkin Vahidov’un bir şiirinden dizelerle selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asya’nın kalbinde, doğu ile batının, güney ile kuzeyin buluştuğu, mümbit Maveraünnehir bölgesinin merkezinde yer alan Özbekistan’da kendimizi evimizde, hatta evimize dönmüş hissediyoruz” diye konuştu.
Türkistan medeniyetinin doğduğu ve geliştiği Özbekistan topraklarının, Biruni, Uluğbey, İbn-i Sina, Harezmî, Ali Kuşçu gibi dünyayı aydınlatan ve insanlığın ufkunu genişleten bilim adamları yetiştirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmam Buhari, İmam Maturidi, İmam Tırmizi, Bahaeddin Nakşibendi gibi manevi önderlerin de bu toprakların armağanı olduğunu söyledi.
“Taşkent ile Ankara, Semerkant ile Konya, Buhara ile Bursa, Hiva ile Edirne asırlardır işte bu manevi havayı teneffüs ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönüllerin arasına sınır çizilemeyeceğini, kalpleri bir olanlar için mesafelerin hiçbir anlamının olmadığını vurguladı.
“GÜÇ BİRLİĞİ YAPARAK İLİŞKİLERİMİZİ KARDEŞLİĞİMİZE YAKIŞIR NOKTAYA GETİRECEĞİZ”
Özbekistan’ın 16 Aralık 1991 tarihinde bağımsızlığını yeniden kazanmasının, Özbekler kadar Türk milleti için de büyük bir gurur kaynağı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk hükûmetlerinin, Özbekistan’ın güçlenip gelişmesine destek olabilmek için imkanlarını seferber ettiğini, 1996 yılında imzalanan Ebedi Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasının günümüzde de değerini ve anlamını koruduğunu kaydetti.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevkat Mirziyoyev ile iki ülkeyi geleceğe daha iyi taşımak için birlik ruhuyla çalıştıklarını, kendisinin geçen yıl Ekim ayında gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinde iki ülke ilişkilerini stratejik ortaklık düzeyine çıkardıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün imzaladıkları ortak açıklama ile de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyini ihdas ettiklerini belirtti.
Bu mekanizmanın sağladığı imkânlarla ekonomiden savunma sanayine, eğitimden kültüre, çevreden enerjiye, tarımdan turizme her alanda iş birliğini daha da güçlendireceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah güç birliği yaparak ilişkilerimizi kardeşliğimize yakışır noktaya süratle getireceğiz” diye ekledi.
“ÖZBEKİSTAN’IN YENİDEN YÜKSELİŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE HAZIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in iş ve yatırım ortamını iyileştirmeyi esas alan kararlı adımlarının, Özbekistan’ı yatırımcıların gözünde daha cazip bir ülke ve güvenilir bir ortak hâline getirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan’ın kalkınma ve refah yolunda çok hızlı mesafe kaydettiğine işaret etti ve “Özbekistan’ın bu yeniden yükseliş döneminde Türkiye her türlü desteği vermeye hazırdır” dedi.
2017 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin yüzde 25 oranında artarak 1,5 milyar dolara ulaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu yeterli görmediklerini ve 5 milyar dolara ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi. Özbekistan’daki Türk, Türkiye’deki Özbek yatırımlarını artırmak için karşılıklı olarak çabalarını yoğunlaştıracaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile katılacakları Türkiye- Özbekistan İş Forumunda iş adamlarını bunun teşvik edeceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk vatandaşlarının her zamankinden daha büyük bir coşkuyla ortak medeniyetlerinin doğup büyüdüğü Özbekistan topraklarını ziyaret ettiğine dikkat çekti ve “Buhara’nın, Semerkant’ın manevi iklimini teneffüs etmek için, bunu yaşamak için insanlarımız buraya geliyor ve yeniden bir tarih ayağa kalkıyor. Bu bir diriliştir, bu aslında yeniden bir basübadelmevttir” ifadelerini kullandı. Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’e, Türk vatandaşlarına vize muafiyeti sağladığı için teşekkürlerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki geliş gidişlerin artacağını ve beşeri bağların daha da güçleneceğini de sözlerine ekledi.
“BÖLGESEL SAHİPLENME VE BÖLGESEL İŞ BİRLİĞİ İSTİKRARIN VE KALKINMANIN KİLİT TAŞIDIR”
Bugün dünyanın birçok köşesinde savaşın ve terörün çirkin yüzüne şahit olunduğuna, Türkiye ile Özbekistan’ın, bölgelerindeki istikrarsızlıktan en fazla etkilenen ülkelerin başında geldiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye, Irak, Yemen, Somali ve Afganistan’a barış ve istikrarın en kısa zamanda hâkim olması için Özbekistan ile iş birliğini güçlendirmeye hazır olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Köklerini bu topraklarda olan birlikte yaşama anlayışının bölgelerimizde ve dünyada barışı hâkim kılmamıza imkân vereceğine inanıyorum. Bölgesel sahiplenme ve bölgesel iş birliği, istikrarın ve kalkınmanın kilit taşıdır. Değerli kardeşim Mirziyoyev’in komşu ülkelerle sorunları çözme ve yakın iş birliği geliştirme vizyonunu bu minvalde memnuniyetle izliyoruz. Türkiye olarak her biriyle ayrı bir gönül bağımız bulunan Orta Asya’daki kardeş ülkeler arasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirecek girişimlere elimizden gelen desteği sunmaya hazırız. İnşallah ortak çabalarımızla medeniyetlerin beşiği bu kadim coğrafyayı, tarihte olduğu gibi tekrar sulh ve huzurun membaı hâline getireceğimize inanıyorum.”
“ÖZBEK KARDEŞLERİMİZ TÜRK ORDUSU’NUN ZAFERİNİ KENDİ ZAFERLERİ OLARAK GÖRDÜ”
Kurtuluş Savaşı’nın, Türkiye ile Özbekistan arasındaki muhabbet ve dayanışmanın örnekleriyle dolu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hac vazifesini yerine getirdikten sonra Türkiye üzerinden ülkelerine dönerken Çukurova bölgesinde Kuvayı Milliye saflarına katılan Türkistanlı Hacı Yoldaş ve arkadaşlarının aziz hatırasına sonsuza dek sahip çıkacaklarını söyledi.
O dönemde, Buhara-i Milliye’nin hazinesinden Türkiye’ye yardım gönderilmesini tereddütsüz onaylayan Buhara Meclisi üyelerini de hiçbir zaman unutmayacaklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Özbek kardeşlerimiz Türk Ordusu’nun zaferini kendi zaferleri olarak görmüşler ve 6 Ekim 1922 tarihinde Taşkent’in Eskişehir semtindeki Cuma Meydanında tertipledikleri büyük bir mitingle bu zaferi kutlamışlardır. Biz de onları kutluyoruz. Allah rahmet eylesin. 16 Temmuz 1922 tarihli Buhara Ahbarı Gazetesinde, ‘Yaşasın vatanlarını işgal eden düşmana karşı öz vatanlarını müdafaa eden Türk askerleri’ şeklinde manşet atılmıştır. Minare-i Kelam Meydanında Buharalılar Anadolu’daki kardeşlerimizin zaferi kutlu olsun sloganlarıyla bir hafta kutlama yapıp aynı meydandaki Cuma mescidinde şehitler için hatimler indirmişlerdir. Biz onları anmayacağız da kimleri anacağız?”
Konuşmasının sonunda, Türkiye’nin İstiklal Savaşını kazandığı günlerde Özbek şair Abdülhamit Süleyman Çolpan’ın, Anadolu’nun muzaffer ordularına ithaf ettiği şiirden bir bölüm okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, iki ülke arasındaki ebedi kardeşliğin her zaman güçlü olması ve ziyaretinin hayırla vesile olması temennileriyle tamamladı.
Yorum ekle